15 Aralık 2014 Pazartesi

15.12.2014 tarihli seyirme

kendimi ittiğim dipsiz kuyu  gün geçtikçe daraldı. artık içime sığmıyorum. zemini barut kaplı bir çukurdayım ve her yer karanlık... 

birazdan bir sigara yakacağım... ve bum... özenle sarılmış sigaramdan düşen bir kıvılcım altımdaki barutu ateşleyip, 400 metre bölü saniyede beni fırlatarak, uzakta; küçücük görünen delikten çıkaracak. onca yolu saniyeler içinde geçip dışarıda, kendi kafamda patlayacaktım.

ama olmadı

bütün planlarım gibi bu da suya düştü diyebilirim. bütün değişkenler sabit. lakin azami menzilimin dışındayım. benimki sadece ilerleyiş. bir yerde hız kesip toprağa kafa üstü çakılacağım anı bekler oldum.

nişan alınmadan ateşlenmiş hedefsiz bir mermi gibiyim... 

içimden bir ses benimle konuştu. "artık delirdiğimin bir kanıtı" olduğunu beynimi kanırtarak bana ispat etmeye dirense de onu dinlemedim. 

kendimi ittiğim dipsiz kuyu alnımın ortasına doğrultulmuş şeytanın elleriyle doldurduğu patlamaya hazır bir tabanca şimdi. tetik onun elimde. hedef benim kafam. 

bir sigara yaktım... ve bum... 

sözcükler kafamın içinden beynimin parçalarıyla uçup giderken hiç bir şey hissetmemiştim. sadece güldük... 

şimdi uçuyorum. hedefi ıskaladı o. her ne kadar, artık çirkinleşen suratımı boyamak zorunda kalsam da, sürtünme kuvvetinin beni taşıyacağı zamana kadar gideceğim. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder